Hücresel Tedaviler
Hücresel Tedaviler Nelerdir?
Hastalık, travma, yaşlanma gibi yaşam kalitemizi düşüren, hareket kabiliyetimizi azaltan, ağrılı bir yaşama mahkum olmamızı sağlayan birçok olumsuz durum vardır.
Günümüzde birçok tedavi hastanın kendi tedavi ajanları kullanılarak yapılabiliyor bu tedavilerin genel adı hücresel, rejeneratif ve ya biyolojik tedaviler olarak isimlendirilir.
Hücresel tedaviler koruyucu önleyici tedavilerdir. Tedavi için kullanılacak tedavi ajanlarının alınma, hazırlanma, uygulama süreçleri ve tedavi işlevleri bakımından üçe ayrılır.
Prp ( Platelet Rich Plasma ) : Prp hücresel, biyolojik ve rejeneratif tedavilerin başında gelir. Hastanın kendisinden alınan kan serumu özel ayrıştırma işlemlerinden geçirilerek aktive edilmiş trombositlerle hastalanan, yaralanan ve ya yaşlanıp yıpranan dokuların onarılması için vücudun tedavi ajanlarının hedef bölgeye gelmesine öncülük ederler. Doku onarım sürecini başlatır ve daha etkin tedavi elemanlarının tedavi sürecine katılımını sağlarlar.
Prp tedavisi hastadan kan alımı – santrifüj – aktivasyon – uygulama şeklinde 4 aşamadan oluşur ortalama 30 dakikalık bir sürede tamamlanır ve minimum 5, maksimum 21 gün aralıklarla 3 kez tekrar edilir.
Prp tedavisi ilk kez yaptırılacaksa maksimum etkiyi almak için tavsiye ettiğimiz seans sayısı 3’tür.
Not: Elde edilen sonuç kişiden kişiye değişkenlik gösterir.
Kemik İliği Kök Hücreleri : Kemik iliği kök hücreleri insan vücudunda büyük kemiklerin içerinde yoğun olarak bulunur. Kas, tendon, bağ, kıkırdak ve kemik hasarlarında uygun hasta grubunda ameliyatsız etkin bir tedavi seçeneğidir.
Tercihen ameliyathane şartlarında belden aşağıya anestezi uygulanarak tercihen pelvis kemiğinden aspirasyonla alınan kemik iliği kaynaklı kök hücreler özel ayrıştırma ve aktivasyon işlemleriyle tedavi için kullanıma hazırlanıp hasar onarımı ve yeni doku oluşumu için yaralanan dokulara enjekte edilerek doku onarımı süreci başlatılır.
Kemik iliği kaynaklı kök hücreler el ve el bileği, dirsek, omuz, kalça, diz, ayak bileği ve bunlara ek olarak kaynamayan kemik kırıklarının tedavisinde kullanılabilirken saç, cilt ve omurga bölgesindeki sorunların tedavileri için uygun değildir.
Kemik iliği kök hücre tedavisi ana tedavi olarak kullanılabileceği gibi birçok ameliyat içinde destek tedavisi olarak yararlanılabilir.
Not: Elde edilen sonuç kişiden kişiye değişkenlik gösterir.
Yağ Kök Hücreleri : Yağ dokularımız kök hücre açısından oldukça zengindir. Yağ kök hücrelerinin kullanım alanı oldukça geniştir. Yağ kök hücreleri ile saç, cilt, el ve el bileği, dirsek, omuz, omurga, kalça, diz ve ayak bileğine kullanılabilir. Saç dökülmesi, cilt yenileme, bağ, tendon, kas yırtık ve dejenerasyonları, kıkırdak hasarları, eklem kireçlenmeleri ve kaynamayan kemik kırıkları uygun hasta grubunda yan etki olmaksızın tedavi edilebilir.
Ameliyathane şartlarında genel anestezi altında mini liposuction ile hastadan 100 – 150 cc yağ dokusu alınarak hazırlanır ve tek seans olarak uygulanır.
Not: Elde edilen sonuç kişiden kişiye değişkenlik gösterir.
Hücresel Tedavilerin İşlevi
Hücresel tedaviler uygulandıkları bölgede hasar onarımını başlatır ve gerekiyorsa yeni doku oluşumu sağlar. Hücresel tedavilerin hedef hasta grubu onarılacak dokunun işlevini tam kaybetmediği hastalardır. Bu tedaviler yavaş ve biyolojik yenilenme sağlayarak hasarlı dokuyu tamamen onarabileceği gibi cerrahi tedavilere giden süreci yavaşlatabilir, durdurabilir eklem ömrünü uzatabilirler.
Hücresel tedavilere doğru zamanda başvurmak çok önemlidir. Cerrahi tedavilerin zorunlu olduğu hastalarda şifa sunması mümkün değildir.
Hücresel Tedavilerin Önemi
Hücresel tedaviler her geçen gün daha da önem kazanıyor bunun en önemli sebebi cerrahi ameliyatlarda hasarlı dokuya ulaşabilmek ve onarmak için hasarsız dokulara verilen mecburi zararlar cerrahide kullanılan dış malzemelerin vücutla uyum açısında belli bir ömrünün olması ve birçok ameliyatın revizyon ameliyatlarını gerektirmesidir. Hücresel tedavilerin en büyük avantajı hastanın doğal eklem yapısında bir değişiklik yapmadan hasarlı dokunun onarımını yaparken tedavi sonrası hastaya ve tedavi edilen dokulara yeni bir müdahale yapılmasını gerektirmemesidir.
Tedavi seçiminde öncelik doğal dokuyu korumak, onarmak ve ömrünü uzatmak olmalıdır. Erken teşhis ve doğru hücresel tedavilerden yararlanmak ileride yapılacak birçok cerrahi tedaviye olan ihtiyacı ortadan kaldırabilir.
Hücresel Tedaviler Sık Sorulan Sorular
Hangi hücresel tedavi daha etkindir?
Cevap: Hücresel tedavilerin hepsi doğru hasta grubunda etkin tedavilerdir. Burada aranan etkinlik tedavi edilecek dokunun hasarına ve özelliğine göre doğru beklentiyle yapılmalıdır. Hücresel tedaviler etkinlik, alınma ve hazırlanma şartları, tedavi hedefleri, hazırlanma süreleri ve maliyet açısından değişkenlik gösterir. En doğru hücresel tedavi en düşük maliyet ve en kısa sürede hedeflenen doku onarımını sağlayacak hücresel tedavidir.
Hücresel tedaviler anestezi ile mi yapılıyor?
Cevap: Prp tedavileri için anestezi gerekmiyor. Kemik iliği kök hücre tedavileri için belden aşağı anestezi, yağdan kök hücre tedavisi için ise kısa süreli genel anestezi gerekmektedir.
Diz kireçlenmem var seviyesini bilmiyorum ameliyat olmak istemiyorum hücresel tedavilerle ne kadar şifa bulabilirim?
Cevap: Hücresel tedavilerimiz için dizinizdeki hasarın seviyesi, yaşınız, kilonuz, yaşantınız ve tedaviden beklentiniz çok önemlidir. Muayene ve görüntüleme tetkikleri sonucu uygulanacak tedavi belirlenir sizin için en uygun tedavi hücresel tedaviler olabileceği gibi cerrahi tedavilerde gerekebilir bazı hastalarda ise cerrahi ve hücresel tedaviler birlikte uygulanır.
Hücresel tedavileri sigortalar karşılıyor mu?
Cevap: Hücresel tedavilerimiz doku hasarları ve ya eklemler için eklem mekaniğinin tamamen bozulmadığı hasta grubu için uygundur ve sigortalar hücresel tedavileri karşılamaz.
Kök hücre tedavileri sonrası istirahat gerekiyor mu?
Cevap: Kök hücre tedavilerinin kullanım alanı oldukça geniştir ve uygulandığı bölgeye göre istirahat gerekir. Örneğin ayak eklemi, diz, kalça ve omurga gibi yük taşıyan bölgelere uygulandığında doku onarımı için eklemin baskı altında kalmaması gerekir ve bu bölgelere uygulanan kök hücre tedavileri sonrası 21 gün istirahati öneriyoruz bu 3 haftalık süreçten sonra hasta eklemine tam yük verebilir.